Antika Eser Alıcısı
Geçmişte yaşamış uygarlıklardan kalma kalıntı ve eserlere antika eser adı verilir. Eski olan her şey değerlidir. Bu noktada, eski uygarlıklara ait her kalıntının da bir değerinin olacağını söylemeliyiz. Tarihi eserlerin maddi değerinin dışında bir de manevi değeri bulunur. Eski uygarlıkların kültürü, yaşantısı, inançları ve o dönemin dokusuyla ilgili bilgi veren tarihi eserler sayesinde insanlar geçmişin ne kadar önemli olduğunu keşfederler. Geçmişini bilmeyen geleceğine yön veremez cümlesinin doğruluğunu tarihi eserlere bakarak anlayabilirsiniz. Sonuç olarak, tüm bu sebeplerden dolayı, tarihi eser alıcısı sayısı bir hayli fazladır.
Antika Eserler Neden Önemli?
Antika eserler; maddi ve manevi değerinden dolayı önem taşır. Bu noktada, Antika eserlerin belirli özelliklerine göre sınıflandırıldığını söylemeliyiz.
- Zamana göre sınıflandırmaya sıklıkla rastlanır. Yeniçağ tarihi veya 15.yy tarihi gibi kategoriler yer alır.
- Mekana göre sınıflandırma da yapılır. Avrupa tarihi ve Türkiye tarihi gibi sınıflandırmalar yapılır.
- Konuya göre sınıflandırma da bir diğer sınıflandırma türüdür. Sanat tarihi veya tıp tarihi şeklinde sınıflandırmalar yapılmaktadır.
Toprağın veya suyun altındaki tarihi eserleri ortaya çıkaran bilim dalına arkeoloji adı verilir. Bu sayede, insanlar da geçmiş dönemler hakkında birçok şeyi öğrenme şansına erişirler. Toplumların örf ve adetleri başta olmak üzere yaşama biçimleri ve sanat anlayışları da tarihi eserler sayesinde ortaya çıkar. Tarihi eser denildiği zaman akla çok değerli eşyalar ve objeler gelir. Müzeler, kitaplar, resimler, kazılar, haberler, makaleler ve geçmiş dönemlerde yaşamış insanlardan günümüze kadar ulaşan diğer objeler ve eşyalar ilk sırada bulunur. Tarihi eserler sayesinde bir anda yüzyıllar öncesine gidebilirsiniz. Geçmişteki insanların yaşamları, dinleri, giyim şekilleri, şehirleşme özellikleri hakkında bilgi almak mümkündür. Bu noktada, tarihi eserlerin ortaya çıkarılması insanların geleceği adına büyük önem taşır. Günümüzde birçok vakıfta restore işlemleri ile tarihi eserleri geleceğe taşıma görevi üstlenilmektedir.
Müzecilik; içerisinde yaşadığımız çağda bilim, sanat, kültür, medeniyet, uygarlık ve toplum geçmişi adına son derece önemli bir faaliyettir. Buna ek olarak, müzeciliğin çeşitli bilim dalları içerisinde etkinliğini gösteren önemi tartışılmaz bir kültür ve sanat faaliyeti olduğunu da ifade etmeliyiz. Müze çalışmaları sayesinde geçmişe ait kültür, sanat, bilim yapıtları, tarihi eserleri, doğa nesnelerini toplama, inceleme, koruma, toplumun hizmetine sunma ve gelecek nesillere bırakma gibi amaçlar da hayata geçirilmiş olur.
Tarihi Eser ile Antika Arasındaki Fark Nedir?
Tarihi eser ve antika arasındaki farkların ne olduğunu herkes merak eder. Antika eşyaların en az yüz yaşında olması gerekir. Buna ek olarak, yapıldığı dönemin özelliklerini taşıması şarttır. Hatta, söz konusu dönemde de belirli bir değerinin olmasına bakılır. Bu noktada, ikinci el eşyalar ile antikalar karıştırılır. Bu yüzden, ikinci el eşyaların değerinden çok daha yüksek bir fiyata satıldığını söyleyebiliriz.
Antikaların değeri yıllar geçtikçe artar. Ancak, her eski eşyanın antika olmadığını söylemeliyiz. En az yüz yıllık olan ve bir felsefesi olan eşya için antika diyebiliriz. Buna ek olarak, sıradan bir eşya antika olamaz. Kesinlikle sanatsal bir boyutu olmalıdır. Antika eserlerin üzerinde hangi döneme ait olduğunu gösteren semboller bulunmalıdır. Ancak, bazı eşya ve objelerin üzerinde ait oldukları dönem hakkında en ufak bir bilginin dahi yer almadığını söylemeliyiz. Bu noktada, devreye antika ekspertiz işlemi girer. Eşyanın hangi malzemeden yapıldığına bakılır. Modeli, renkleri ve yapımındaki ustalık incelenir. Bu sayede, ait olduğu dönem ve maddi değeri hakkında fikir oluşturulur.
Tarihi eser ise antika ile hem ortak hem de farklı özelliklere sahiptir. Zaman, mekan ve konu bakımından eski uygarlıkların kültürü, yaşantısı, inanışları ve dönemin dokusuna ait bilgiler barındıran eserlere tarihi eser adı verilir. Ancak, herhangi bir eser ya da obje kültürel düzeyde önemliyse bu sefer antika adını alır. Malzeme yapısı, sanatçısı ve nadir oluşu gibi hususlar bakımından beğeni kazanan bir eserin antika olduğunu söyleyebiliriz.
Tarihi eser ile antika arasındaki fark tarihi eser alıcısı tarafından mutlaka bilinmelidir. Bu konuyu bir örnekle açıklayabiliriz. 1900 yılından kalma Almanya’daki bir fabrika tarafından üretilmiş piyanonun var olduğunu kabul edelim. Bu piyano; tarihe ışık tutacak yapıda bir piyano ise tarihi eser olduğunu söylemeliyiz. Bu noktada, Almanya’ya ait bir tarihi eser kategorisine sokulmalıdır. Ancak, tarihe ışık tutacak yapıda bir piyano değilse ortaya iki alternatif çıkacaktır. Piyanonun güncel tarih itibariyle üretimi devam ediyorsa ve bulunma şansı varsa antika olamaz. Fakat, günümüzde üretilmeyen ve ikinci bir örneği olmayan piyano ise kesinlikle antika statüsünde olduğunu söylemeliyiz.
Antika eser alıcısı için önem taşıyan farklı hususlar da bulunuyor. İşin yasal tarafının olduğunu da söylemeliyiz. Herhangi bir kazı sırasında tarihi esere ulaşanların bu durumu yetkililere bildirmesi şarttır. Siz de Antika eser alıcısı olarak alım satım başta olmak üzere birçok konuda Prokur Antika’dan hizmet alabilirsiniz.